Bu duyguyu ne zamandır tatmamıştım. Kitap da okudum film de izledim tabii ama..Olmadı , kopamadım hayattan.. Bu yaz tatile giderken genelde yaptığımın aksine bu sefer sadece tek bir kitap aldım yanıma. Yine Orhan Pamuk , bu sefer Kafamda Bir Tuhaflık.. Kitap ilk çıktığı günlerde ilk basımdan hemen bir tane almış , başlamış ama neden bilmem bir kaç bölüm sonra bırakmıştım.(Şimdi düşününce beklediğimden farklı bir romandı sanırım , ismi bambaşka çağrışımlar yapmıştı bende. Mevlüt'ün hikayesi olduğunu da dinlemiştim, az buçuk konusunu da Orhan Pamuk'tan ama.. Zihin işte.. kendince bir yoğuruşu var ,kodlayışı.) Bu sefer Selimiye'de başladım romana..Şimdi bugün.. İstanbul bambaşka , oğluma havada uçan renkli bir oyuncağı sokakta satın aldığımız genç bambaşka..Her gördüğümde içimin acıdığı, üzüldüğüm , kıyamadığım bir insan grubundan bahsediyordu Pamuk. Oysa romanda Onlar kendilerine bir kez bile acımıyordu. Hayır hayır , tek bir cümlede bile isyan yoktu, neden ben yoktu, farklı bir yerde farklı koşullarda doğmuş olsaydım yoktu , bu kaderi değiştirme kaygısı yoktu.. Bir cümle vardı kitapta.. Üzülme , Mevlüt mutlu olmanın yolunu bir şekilde bulur mealinde.. Öyle basit..öyle sıradan.. Öyle sakin , kabullenmiş (tevekkül değil ama başka bir sözcük lazım anlatmak için , benim bilmediğim bir sözcük ) ..Her şeye rağmen , tam da o herşey sayesinde tuhaf bir şekilde mutlu. Kafasındaki tuhaflık bu olmalı ; O'nu dünya derdiyle dolmuş batmış bir dolu insandan her koşulda huzurlu kılan..
Tüm koşuşturmasında hayatın , bitmek bilmeyen isteklerim , hayallerim , zamana sığdırmaya çalıştıklarım.. herşey bir durdu.. ve her şey yavaşladı sonra.. Bir doktorun anlatımıyla , dilimin yetişemediği dilim bir duruldu , sakinledi.
Bir sonraki satıra kadar kendi düşünüp düşünüp unuttuklarımlayım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder