23 Aralık 2009 Çarşamba

love and marriage


"Bir tanem söyle canım ne dilersen dile benden..

......................

istersen evlenelim davullarla zurnalarla,

istersen çınlatalım dört bir yanı şarkılarla...

la la la lalala laaa ....."







İçim kıpır kıpır,bu telaşlı ve yarım akıllı halim pek bir hoşumuza gitti hem benim hem sevgilimin .Ara ara heyecandan uyuyamıyorum ve rüyalarım genelde nikah şekeri ağırlıklı:)Sevgilimle uzun süredir birlikte yaşıyoruz,pek mesuduz efendim:) Bundan iki hafta öncesine kadar televizyonun karşısına yayılmış film izlerken , annelerin evliliğimizle ilgili neden bu kadar telaşlı olduğuna anlam veremeyip,ağzımıza birer mısır daha atıp "amann ne var ki bunda,biz zaten birlikteyiz" diyordurduk miskin miskin .Sonra bir gün ısrarlara dayanamayarak gittik ve bir "gün" aldık. Tabii bunda ,defalarca tarih söylemiş olmamıza rağmen ailelerimizin nedense bu gün alma işine pek önem verip,biz o günü almadan da kimseye tarih söylememeleri oldukça etkili oldu:)Olsun biz herkese duyurduk şakıya şakıya:)Neyse , dediğim gibi bir gün gittik ve bir gün aldık,artık o gün bizim oldu:)Sahiplendik,sevdik:)Sevdik ama sevmek yetmedi,ilgilenmek gerektiğini farkettik:)Sonra da zihnimize bir dolu soru doluştu:
  • Acaba sadece nikah mı yapsak?

  • Nikah çok kısa bir tören,akşam da arkadaşlarımızla bir yerlere mi gitsek?

  • Sadece arkadaşlar olmaz,ailemiz de olsun..

  • Nereye gitsek nereye gitsek ? (bu en zor soru,ayrıntılı biçimde anlatılacak)

  • Meyhane gibi bir yere gidelim,rakı olsun, meze olsun, müzikler Ege'den olsun..Dostlar olsun,istemediğimiz sevmediğimiz kimseyi o gece etrafımızda görmeyelim.

  • Ayıp olur mu öyle akşama bazısını çağırıp bazısını çağırmamak?

  • Of ne yapsam acaba,nasıl derim siz gelin siz gelmeyin diye,sonra yüzyüze bakıcaz yine.

  • Ne yani istemediğim bir kaç insan yüzünden ben sevdiklerimle güzel bir akşam geçiremeyecek miyim?

  • Etrafımda o günü eleştirmeye değil,her haliyle "yaşamaya" gelmiş insanlar olmalı,evet evet tam tamına böyle olmalı!

  • Makyaj çok önemli,kimi nerden bulurum ben?Hiç anlamam ki makyaj işinden?Ne demek gelin gelin gibi olmalı,gelin gibi olmak istemeyen geline ne denir?ben denir!

  • Saçımı evde ben yapsam?Olmaz. Evet,saçma.Ben yapsam,kuaför aynısını tekrar yapsa?

  • Önce saç mı yapılıyor acaba makyaj mı?

  • Aşkım,Ayvalık'a gidip evlenip gelelim mi?

  • Tamam o zaman Kaş'a gidelim?

  • Kaç kişi oluruz acaba?

Bu soruda defalarca tekrarlanan bir telefon konuşmasından kısa bir alıntı:


- Alo, annecim davetli listeni yaptın mı , sence kaç kişi gelir?


- Kızım siz gün aldınız mı?


-E anne dedim ya işte ,sen söylemedin mi eşe dosta?


-Siz bir tarih alın, ben biliyorum zaten kim gelebilir kim gelemez.


-Tamam o kolay siz bir gün alın da..


- ?!? Tamam annecim o zaman..Sen bir bak ben seni ararım yine akşama:)




İşte böyle:)


Bunlar zihnimizdekilerin belki sadece yüzde onu:)Şaka gibi:)

Ama çoook mutluyuz,saydıklarımın hepsi olmuş ya hiç biri olmamış hiç umrumuzda değil.

Aslında beni nerdeyse dünya umrumda değil!

Çünküüüü..Ben aşkımla evleniyorum!Kendimi dünyanın en en en şanslı kadını hissediyorum ve tüm bunları yaşayanın ben olduğuna inanamıyorum!


Kendi hayat hikayeme sevinçle not düşüyorum:


Bugün 23 Aralık 2009 ;


sevdiğim , aşık olduğum, sesinde hayat bulduğum, dokunuşunda iyileştiğim,bakışında ısındığım,canımla ,canımın içiyle artık bir aile oluyoruz.








3 Aralık 2009 Perşembe

taksi

"Baka kaldım bindiğin taksinin ardından
onlar ki her mevsim sarı birer sonbahar yaprağıdır
terk ettiğin kentin sokaklarında rüzgarla savrulan"

Yağmur yağdığında Ankara'ya böyle usul usul ; boş caddelere en çok taksileri yakıştırırım hep,belki şiirdendir,kimbilir..
Hafta başından bu yana yaprakları süpürüyorlar, bir uğraş bin zahmet.ve ben her sabah içten içe gülümsüyorum yaprakla kaplı sokakları görünce.Ara ara koca koca yaprak yığınları..Yaprakları süpürmüşler..
Her neyse işte..
En çok taksiler yakışıyor boş caddelere.sarı..arada bir geçen sarı taksiler yaprakların arasından.

şiir:Sunay Akın