29 Kasım 2013 Cuma

çocuklu yılbaşı-çocukla yılbaşı

Kutlanabilecek her günü kutlamaya bayıldığımı söylemiştim değil mi?Ama derdim tam da o günle değil benim, hazırlık safhasını daha bir seviyorum ben.. Hani o tatlı telaşı.. Bazıları nedense dert edinir böyle işleri bilirsiniz, herşey mü-kem-mel olmalı falan .. Benimse..umrumda değil! 
Önümüzde  yılbaşı var malumunuz..İster yeni bir senenin gelişini kutlayın, ister sizin için dini bir anlamı olsun, ne farkeder ki..Herkes tüm dinlerin bu güzel günlerini kutlasa ne olur mesela? Mutlu olmak için, sevdiklerinle birlikte olmak için bahane değil mi sonuçta? 
Oğlumla kutlayacağımız 3. yılbaşı olacak bu ve sanıyorum artık bunu anımsar ileride.. Bu yüzden de bu yılbaşını O'na adadık:)
Aralık 1 itibarıyla geri sayım yapıyoruz öncelikle.Öyle heyecanlı ki her sabah "anne bugün artık yılbaşı mı" diye sorup duruyor.. hevesle o gün sınırsız yiyebileceğini söylediğimiz pastaların düşünde:)Pinterestte geçen bir yarım saatin sonunda ben bunları buldum bu ay için yapılabilecek. 





İnanılmaz kolay değil mi? Azıcık daha değişik olsun derseniz, kocaman bir elma ağacı  yapıp üzerine elmalar iliştirip hergün birini "koparabilirsiniz" birlikte.


Kendi başına bir ağaç süslemeye eminim bayılacaktır. Ortalıktaki plastik yığınlarını evinize sokmak zorunda değilsiniz bunun için.Hem daha güvenli hem daha sevimli:)



Bunlar sizin de farkettiğiniz üzere kurabiye aslında ama ben bunları   sadece fikir almak adına sevdim.Aynısını kartondan yapıp ,iki tarafını yapıştırıp (kese haline getirip yani) içine mis gibi ev kurabiyeleri koyabiliriz.



 o minik eller bu hale de gelebilir:)


peki buna ne demeli, kapınıza asmak için bundan daha güzel ne olabilir ki? Enfes bir anneanne babaanne hediyesi de olur bundan.Ortasına fotoğraf da yapıştırılabilir.


İşte bir alternatif çam ağacı daha, odasının kapısında mükemmel olacaktır.Tabakların içine O2nun bebeklikten bu yana fotoğraflarını koyabilirsiniz ya da patlamış mısır yapıştırabilirsiniz.Bir ağzına bir tabağa:)


Hadi ama bir tanecik şeker yiyebilir bence;)


Biraz yapıştırma yapmaya ne dersiniz?



Evet evet şu çubuklardan yapılmış hepsi, ne sevimli  di mi?


İşte en sevdiklerimden biri:) Kocaman bir tane yapın ve asıverin buzdolabına:)


Evde kardan adam sevdalısı bir minik mi var?

 o zaman bir de tabak yapalım O'na


e bir de bardak tabii


biraz patlamış mısır


birkaç masa süsü


ve tabii ki koccccaman bir PİZZAA


Erimiş kardan adam:)




14 Kasım 2013 Perşembe

çocuklu seyahat-çocukla seyahat

Yapmam gereken tonla iş var, fena işler de değil hani, öyle çok çok mecbur falan da değilim ama dedim ya işte "bunu yapmam gerekir"  havasına girdim bir kere; sonuç kaçınılmaz: Yapmayacağım:)
Yanı başımda yığınla kitap duradursun, bilgisayarda da yarım yamalak bir word dosyası; ben burda şimdi durumla en alakasız işi yapacağım her zamanki gibi.
Bugün sabah  farkettim ki; ne zaman bir işi yapmak zorunda kalsam başka bir işte "yaratıcılığım " sınırları zorluyor benim.Tuhaf bir kaçma psikolojisi sanırım. Sabahtan bu yana yine olmadığım şey kalmadı.Gazetede yazmaya başladım mucizevi bir şekilde, sonra bir de dergiden teklif geldi, bu esnada ben sanat tarihi okumaya karar verdim, aldığım tek bir dersten kalan hevesle hala.Özel okul işlerine canım sıkıldığı için çok, iyi bir özel okulun nasıl işlemesi , hangi bölümleri içermesi gerektiği ve önceliklerinin ne olması gerektiğine dair bir rapor yazdım eni konu(kim sordu acaba bana); ne yapsam akademisyenliğe mi başvursam dedim, cık, onu da beğenmedim Türkiye'de ; dekorasyon notlarıma daldım 2 saat  kadar, bir çalışma odası, bir çatı katı ve bir de ofis tasarladım; eşyalar falan hazır hani, o kadar yani.Onlarca seyahat planladım,  2 ay kadar haftasonları bile şehir dışına çıkamayız,çok yoğunum diyen eşime inat:) 

Uzayıp giden listeler yaptım yine; kitaplar filmler, müzikler,alınacaklar, verilecekler.Bir ara instagramda neden fotoğrafların topluca silinemediğine kafayı taktım, bunun için 1-2 telefon görüşmesi bile yaptım; ben mi beceremedim acaba diye.Sonraa İstanbul'dan ev baktım, şaka değil, vallahi baktım, yeri de belli, Kuzguncuk. Ankara'dan genişçe bir apartman dairesi aldığınız fiyata İstanbul'dan 3+1 Boğaz manzaralı bir ev alıyorsunuz, İzmir de de çiftlik evi, eni konu İstanbul'da yaşamaya karar verdim. Ankara  yetmiyor, İzmir de yetmeyecek biliyorum, e ama sürekli İstanbul'da yaşamak da istemiyorum; o zaman en iyisi küçük bir ev alalım İstanbul'dan kararı verdim. Bu haftasonu gerekli parayı basarız artık evde renkli fotokopi falan. Bu İstanbul işi önemli, yaklaşık 6 ay orda yaşamaya ihtiyacım var, ancak biter işim benim.(bitmez de ,toparlanır diyelim)Bir de oğlum içinde büyüsün istiyorum biraz İstanbul'un; bir evi olsun orda, girsin çıksın.Caddelerine aşina olsun, ne zamandan beri bildiğini bilmeden gezsin ara sokaklarında.Ankara'nın nispeten tekdüzeliğine , İzmir'in huzuruna karşın koskocaman bir şehirde  , onca pisliğin, kargaşanın, sefilliğin içinde tek bir "eski" kapı görmekten mutlu olarak büyüsün, çirkinlikleri silmeyi öğrensin zihninde, güzel kareler biriktirsin, merdivenlerine aşık olsun bir sokağın.
Yok yok,bu İstanbul işi önemli. Okuldan daha önemli hatta karar verdim şimdi bak hiç okula gitmese de olur, yok benim istediklerimi öğretecek bir okul bu ülke sınırlarında.Bak yine kafa nerdeeen nereye.Bunu akşam gündeme taşıyayım ben ,kesin.Bu yazının başlığı çocukla seyahat desem size?!? Böyle işte. Bedenim  ve zamanım zihnime yetişebildiğinde sanırım pek bir üretken insan olacağım ama şimdilik düşün düşün ...
Dilimde bir şarkı pelesenk bir haftadır:
İnsan olmak yetmez, yetmiyor bazen,süperman süperman olmak lazım bazennn.



Foto:Sinop/Hamsilos Koyu

5 Kasım 2013 Salı

mavi kapının ardında


Bazen herşey dursun istiyor insan.. İnsanlar bir dursun, sesler dursun;ne bileyim rüzgar bile dursun kalsın öylece.ve ben azıcık nefes alayım.bir şarkı süresince değil, bir akşam değil, bir haftasonu kaçamağında değil..başını sonunu ben belirleyeyim, öyle ağaçların arasındayken ben turuncu bir ormanın içinde; herşey dursun.
Durmaz mı?
Dursun.
Solmuş rengiyle kocaman mavi bir kapı olsun, süzülüp gireyim içine ve sessizce kapayıp ardımdan, kalıvereyim içeride..

mavi kapının ardında