5 Nisan 2010 Pazartesi

an education-aşk dersi



Neden eğitim alırız?
Aileler her zaman doğruyu mu yapar?
Çocuğun iyiliğini istemek nedir?
Çalışmak sadece para için midir?
Kime aşık oluruz?
Size tüm hayallarinizi sunan bir adama aşık olmamak mümkün müdür?
Para tüm değer yargılarını görünmez kılabilir mi?

gibi gibi gibi bir dolu soruyla dolu, mutlaka izlenmesi ve izletilmesi gereken bir film bu.Özellikle de üniversiteyi bitirir bitirmez evlenip "eşim yeterince çalışıyor ,benim çalışmama gerek yok" gibi düşünceleri olan kadıncıklara.
Söylemeden geçemeyeceğim film harika kostümlerle dolu, 60ların havası sahnelerin içine işlemiş.Londra sokakları , evdeki koltuklar, aynalar, saçlar, müzikler her şey herşey çok güzel..
Ve tabii bir de Carey Mulligan var,harika bir oyunculuk çıkarmış. Not düşelim ve ileriki yılları bekleyelim..



Beyazperdeden alınmış konusu ise şöyle:

Yıl 1961; savaş sonrası, Beatles öncesi dönem Londra’sında...16 yaşında zeki ve çekici bir genç kız olan kadınlığa geçişin eşiğinde olan Jenny (Carey Mulligan); Londra’nın banliyölerinden Twickenham’daki odasında Juliette Greco şarkıları söyleyip daha özgür ve Gauloise kokulu bir hayatın hayallerini kurmaktadır. Yağmurlu bir Londra sabahında Jenny’nin rutin hayatı “uygunsuz” bir aşık olan 30 yaşlarındaki David (Peter Sarsgaard)’in gelişyle alaşağı olur. Parlak bir öğrenci olan Jenny, Oxford’da okuma hakkı kazanmakla, karizmatik ve kendinden yaşça geçkin bir adamın çekici teklifi ve hayatı arasında gidip gelmektedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder