14 Kasım 2013 Perşembe

çocuklu seyahat-çocukla seyahat

Yapmam gereken tonla iş var, fena işler de değil hani, öyle çok çok mecbur falan da değilim ama dedim ya işte "bunu yapmam gerekir"  havasına girdim bir kere; sonuç kaçınılmaz: Yapmayacağım:)
Yanı başımda yığınla kitap duradursun, bilgisayarda da yarım yamalak bir word dosyası; ben burda şimdi durumla en alakasız işi yapacağım her zamanki gibi.
Bugün sabah  farkettim ki; ne zaman bir işi yapmak zorunda kalsam başka bir işte "yaratıcılığım " sınırları zorluyor benim.Tuhaf bir kaçma psikolojisi sanırım. Sabahtan bu yana yine olmadığım şey kalmadı.Gazetede yazmaya başladım mucizevi bir şekilde, sonra bir de dergiden teklif geldi, bu esnada ben sanat tarihi okumaya karar verdim, aldığım tek bir dersten kalan hevesle hala.Özel okul işlerine canım sıkıldığı için çok, iyi bir özel okulun nasıl işlemesi , hangi bölümleri içermesi gerektiği ve önceliklerinin ne olması gerektiğine dair bir rapor yazdım eni konu(kim sordu acaba bana); ne yapsam akademisyenliğe mi başvursam dedim, cık, onu da beğenmedim Türkiye'de ; dekorasyon notlarıma daldım 2 saat  kadar, bir çalışma odası, bir çatı katı ve bir de ofis tasarladım; eşyalar falan hazır hani, o kadar yani.Onlarca seyahat planladım,  2 ay kadar haftasonları bile şehir dışına çıkamayız,çok yoğunum diyen eşime inat:) 

Uzayıp giden listeler yaptım yine; kitaplar filmler, müzikler,alınacaklar, verilecekler.Bir ara instagramda neden fotoğrafların topluca silinemediğine kafayı taktım, bunun için 1-2 telefon görüşmesi bile yaptım; ben mi beceremedim acaba diye.Sonraa İstanbul'dan ev baktım, şaka değil, vallahi baktım, yeri de belli, Kuzguncuk. Ankara'dan genişçe bir apartman dairesi aldığınız fiyata İstanbul'dan 3+1 Boğaz manzaralı bir ev alıyorsunuz, İzmir de de çiftlik evi, eni konu İstanbul'da yaşamaya karar verdim. Ankara  yetmiyor, İzmir de yetmeyecek biliyorum, e ama sürekli İstanbul'da yaşamak da istemiyorum; o zaman en iyisi küçük bir ev alalım İstanbul'dan kararı verdim. Bu haftasonu gerekli parayı basarız artık evde renkli fotokopi falan. Bu İstanbul işi önemli, yaklaşık 6 ay orda yaşamaya ihtiyacım var, ancak biter işim benim.(bitmez de ,toparlanır diyelim)Bir de oğlum içinde büyüsün istiyorum biraz İstanbul'un; bir evi olsun orda, girsin çıksın.Caddelerine aşina olsun, ne zamandan beri bildiğini bilmeden gezsin ara sokaklarında.Ankara'nın nispeten tekdüzeliğine , İzmir'in huzuruna karşın koskocaman bir şehirde  , onca pisliğin, kargaşanın, sefilliğin içinde tek bir "eski" kapı görmekten mutlu olarak büyüsün, çirkinlikleri silmeyi öğrensin zihninde, güzel kareler biriktirsin, merdivenlerine aşık olsun bir sokağın.
Yok yok,bu İstanbul işi önemli. Okuldan daha önemli hatta karar verdim şimdi bak hiç okula gitmese de olur, yok benim istediklerimi öğretecek bir okul bu ülke sınırlarında.Bak yine kafa nerdeeen nereye.Bunu akşam gündeme taşıyayım ben ,kesin.Bu yazının başlığı çocukla seyahat desem size?!? Böyle işte. Bedenim  ve zamanım zihnime yetişebildiğinde sanırım pek bir üretken insan olacağım ama şimdilik düşün düşün ...
Dilimde bir şarkı pelesenk bir haftadır:
İnsan olmak yetmez, yetmiyor bazen,süperman süperman olmak lazım bazennn.



Foto:Sinop/Hamsilos Koyu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder