28 Aralık 2011 Çarşamba

lohusa anneye beslenme önerileri



Oğlumun doktorundan ,diyetisyenden, çevremdeki insanlardan öğrendiklerimle kendi yaşanmışlıklarımı birleştirdim ortaya bunlar çıktı,akılma geldikçe güncellerim bu postu:



  • 9 ayda gelen 9 ayda gider mottusunu benimseyin ve hamilelikte aldığınız kiloları hızlı bir şekilde vermeye çalışmayın. Öncelik her zaman olduğu gibi bebekte ve emiyorsa hala içinizde gibi sizden besleniyor demektir,unutmayın.


  • Hızlı şekilde kilo verdiren çeşitli diyetlere öncelik vermeden öce beslenmenizi düzenlemeyi tercih edin, hiç olmadı son çare olarak bunları denersiniz zaten.Yani ne bileyim bir hafta nerdeyse aç gezeceğimize 2 hafta beslenmenize dikkat edin.


  • Doğumdan sonra ilk 3 ay diyet uygulamayın- diyetisyen kontrolünde bile.


  • Bence bebeğiniz ek gıdaya başlamadan(7. ay) beslenme programına başlayın ve bir düzen oturtun, en azından 6-7 kilo vermiş olun. Çünkü ek gıdaya başlayınca kendinize ayırdığınız zaman dilimi gün be gün azalıyor. Eskiden bebeğinizin beslenme ihtiyacını sadece emzirerek hallediyordunuz, yemek hazırlamak vs zaman alan bir iş değildi. Ancak 7. ayda işin rengi değişiyor. Mutfak bir çeşit savaş alanına dönüşüyor. Rendelenen meyveler, yerlere atılmış minik köfteler vs vs.. Bebeğinizin beslenmesi öyle merkeze oturuyor ki bazen sofrada ne yediniz ne yemediniz anlayamıyorsunuz bile.


  • Tabii ki deliler gibi su için. Günde 3-4 litre! Hem bol bol sütünüz olur hem de zayıflamanıza yardımcı olur.



  • Kalsiyum yönünden zengin süt,yoğurt, peynir gibi besinleri mutlaka tüketin.(tabii bebeğinizin dokturu aksini belirtmedikçe)



  • Her gün 1 adet yumurta, 1 porsiyon etli sebze yemeği ve ya kurubaklagil tüketin.




  • Kurubaklagil yemeklerini ve bulguru C vitamini açısından zengin portalak,limon ,yeşil biber,taze soğan gibi besinlerle tüketin. ( Mercimek çorbasına boşuna limon sıkmıyoruz yani;)




  • Yemeklerinizde mutlaka iyotlu tuz kulllanın,tuzu yemeğin pişmesine yakın ekleyin.




  • Kuru meyve ve kuru yemişler yoğun enerji verirler ve kalsiyum demir açısından zengindirler, abartmadan tüketilebilirler;)




  • Çay mümkün olduğunca az içilmelidir-malum kansızlık belası. Bu benim için e zor maddelerden biri,unuudum yitirmedim bir gün bir bilim adamı çıkıp diyecekki senelerdir insanları boşuna çaydan mahrum ettiniz, aksie şuna buna iyi geliyor,kansızlıkla da alakası yok;)




  • Çay içmeyim de ne içeyim diyenlere cevap: ıhlamur,papatya,rezene,kuşburnu yani her çeşit bitki çayıiçin.. yaşadığınız yerde starbucks varsa kafeinsiz kahve ile yapılmış latte için, yoksa kendiniz evde yine kafeinsiz kahve ile süt kulllanarak kahve yapın,için sıcacık..





burda hemen en sevdiğim bitki çayının tarifini vereyim:ıhlamur, elma kabuğu, ayva kabuğu(bunları gidip almayın sakın ha, meyve soyduğunuzda aranları koyun gitsin),çubuk tarçın, karanfil, minik parça meyan kökü, azıcık toz zencefil. mis misss..tabii damak zevklerimiz benzerse;)



  • Şeker yerine pekmez kullanın, şeker dediğiniz nerdeyse bir kimyasal,hem zararlı hem de boş enerji kaynağı.



  • Sigara ve alkol kullanmayın.



  • Doğum sonrası kilolarınızla kafayı bozmayın. Bizim toplumumuz çok acımasız. Her doğum yapmış kadına yine kadınların yaptığı can sıkıcı "espri"ler var: "aa birini içerde mi unuttular, aaa sen daha doğum yapmadın mı" gibi gibi.. Bunu neden yapıyorlar bilmiyorum. Bir de " bir an önce kilo ver, bak eşinin de sana ihtiyacı var" gibi zırvalayanlar varmış ki iyi ki bana denk gelmediler.Diğer uçta da bu kiloları hiiiç önemsememe ve hatta benimseme durumu var, o da ayrı bir vaka. Diyeceğim o ki..Ne o uçta olun ne bu.. Yavaş yavaş , dikkat ederek kilolarınızdan kurtulun ama bunu hayatınızın merkezine koymayın.




  • Etrafınızdakilerin tatlı, helva zart zurt süt yapar, sütün çeker gibi zırvalıklarına taviz vermeyin.


  • Tabii ki abur cubur yemeyin.

Yazmak kolay,uygulamak zor:)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder