30 Eylül 2013 Pazartesi
orhan pamuk'un sesiyle masumiyet müzesi
Yekta Kopan'ın Fil Uçuşu bloğunda okuduğuma göre Masumiyet Müzesi'nde Orhan Pamuk bizlere sesiyle rehberlik edecekmiş bundan böyle.
fotoğraf:http://www.masumiyetmuzesi.org/Blog/
Gidenler bilir, oldukça küçük bir mekan Masumiyet Müzesi, sizinle birlikte içeride olan diğer insanlar müzeden alacağınız tadı rahatlıkla değiştirebilir .Kitabın ve Kemalle Füsun'un dünyasında yitip gitmek isterken "diğerleri" nin konuştuklarını, yorumlarını, burdan çıkınca ne yiyeceklerini duymak istemiyor insan.. Müzik dinleyim deseniz, hani size eşlik edecek müziğe önem veren biriyseniz, o ruha o ana uygun müziği seçmek bile başlı başına bir iş..Bir "ev" i yaşamak sadece görmekle ilgili değil, kokusu var evlerin, sesleri var, orda bir insanın yaşadığını, bir hayat olduğunu gösteren minik minik ayrıntılar var.Bu yüzden de en büyük eksiği "ses" ti Masumiyet Müzesi'nin.Ama eşlik eden ses Orhan Pamuk'un mu olmalıydı işte onu bilmiyorum..
O son katta, Orhan Pamuk'un el yazısına, tükettiği boş kartuşlara bakarken dakikalar boyu ve boş kartuşların O'na "çalıştığı" duygusunu verdiğini anımsarken sanki tanışırmışız hissine kapılıp , ne denli çok istediysem Orhan Pamuk'un sesini duymayı, o satırları tam orda azıcık O'ndan dinleyivermeyi, "Kemalle Füsun'un aşkı " deyişini duymayı verdiği röportajlarda defalarca yinelediği şekilde ; alt katlarda Kemal'i duymak istedim ben Orhan 'ı değil.. Kemal'in sesini..Füsun'a aşık biri Füsun'u nasıl söyler onu duymak istedim. O anlatsın istedim bana şeylerin masumiyetini .
Kimbilir.. Belki bir gün..
masumiyetin masumiyetini unutma..
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Copyrighted mavi pencereli ev 2009. All rights reserved. Powered by Blogger
Blogger Templates created by Deluxe Templates
Blogger Templates by Blogger and Blogger Templates
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder