7 Ağustos 2015 Cuma

kafamda bir tuhaflık

Film izlemek ve kitap okumak biraz bir  sapıtma hali benim için; her ikisini de dengeli yapmayı pek beceremiyorum. Bir kitap beni aldıysa içine , artık siz beni bir iki gün unutun. Şaka değil , ev mev çocuk eş hayat herşey (sıralamaya takıldım kendi kendime şimdi) siliniyor gözümde sanki. Tabii inzivaya falan çekildiğim yok (imkan yok zaten buna çocuktan sonra) ama ben ben olmaktan çıkıyorum sanki..2008 güzünde çıktığımız mavi yolculukta ( çok havalı oldu böylesi , korsan gemisine benzer birşeyleydik oysa bir hafta- harika bir deneyimdi o ayrı) okuduğum Masumiyet Müzesi'nden sonra mesela artık aynı kişi değildim ben. Deniz  kokusu, koylarda şair izleri , okuduğum satırlar .. Başka biriydim artık.. Birilerine "tuhaf" görünebilir, hatta  gülebilir bile bazıları. Oysa ben , kendimde en çok bunu seviyorum.

Bu duyguyu ne zamandır tatmamıştım. Kitap da okudum film de izledim tabii ama..Olmadı , kopamadım hayattan.. Bu yaz tatile giderken genelde yaptığımın aksine bu sefer sadece tek bir kitap aldım yanıma. Yine Orhan Pamuk , bu sefer Kafamda Bir Tuhaflık.. Kitap ilk çıktığı günlerde ilk basımdan hemen bir tane almış , başlamış ama  neden bilmem bir kaç bölüm sonra bırakmıştım.(Şimdi düşününce beklediğimden farklı bir romandı sanırım , ismi bambaşka çağrışımlar yapmıştı bende. Mevlüt'ün hikayesi olduğunu da dinlemiştim, az buçuk konusunu da Orhan Pamuk'tan ama.. Zihin işte.. kendince bir yoğuruşu var ,kodlayışı.) Bu sefer Selimiye'de başladım romana..Şimdi bugün.. İstanbul bambaşka , oğluma havada uçan renkli bir oyuncağı sokakta satın aldığımız genç bambaşka..Her gördüğümde içimin acıdığı, üzüldüğüm , kıyamadığım bir insan grubundan bahsediyordu Pamuk. Oysa romanda Onlar kendilerine bir kez bile acımıyordu. Hayır hayır , tek bir cümlede bile isyan yoktu, neden ben yoktu, farklı bir yerde farklı koşullarda doğmuş olsaydım yoktu , bu kaderi değiştirme kaygısı yoktu.. Bir cümle vardı kitapta.. Üzülme , Mevlüt mutlu olmanın yolunu bir şekilde bulur  mealinde.. Öyle basit..öyle sıradan.. Öyle sakin , kabullenmiş (tevekkül değil ama  başka bir sözcük lazım anlatmak için , benim bilmediğim bir sözcük ) ..Her şeye rağmen  , tam da o herşey sayesinde tuhaf bir şekilde mutlu. Kafasındaki tuhaflık bu olmalı ; O'nu dünya derdiyle dolmuş batmış bir dolu insandan her koşulda huzurlu kılan..





Tüm koşuşturmasında hayatın , bitmek bilmeyen isteklerim , hayallerim , zamana sığdırmaya çalıştıklarım.. herşey bir durdu.. ve her şey yavaşladı sonra.. Bir doktorun anlatımıyla , dilimin yetişemediği dilim bir duruldu , sakinledi. 

Bir sonraki satıra kadar kendi düşünüp düşünüp unuttuklarımlayım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder